Yaban Hayatı Köprüleri

Medeniyetimiz büyüyüp ilerledikçe daha da kalabalık olduk ve artık doğanın en ücra köşelerine de ulaşmamız gerekti yada gerektirildi. Bu sebeple binlerce kilometre kara yolu yaptık. Bu yolları da ormanların tam ortasından, doğaya hançer gibi geçirdik; hayvanları zora soktuk. Bu sayede de vahşi yaşamı ortadan ikiye ayırmış olduk. Artık hayvanlar bildikleri yolları kullanamaz hale geldiler ve vahşi yaşam köprüleri onlar için ihtiyaç oldu.

Yaban Hayatı Köprüsü, Gülek Boğazı – Mersin

Vahşi Yaşam Köprüsü

Vahşi yaşama verdiğimiz bu zararları azaltmak ve onu korumak için dünya genelinde hayvan köprüleri diğer adıyla vahşi yaşam köprüleri kullanılmaktadır. Yalnızca Amerika Birleşik Devletleri’nde karayolu sistemlerinin ülkenin beşte birinin ekolojisini etkilediği ve araç-hayvan çarpışmalarının yılda 8 milyar dolara mal olduğu tahmin edilmektedir. Yaban hayatı, üst geçitleri ve alt geçitleri, hayvanların yoğun karayollarının üzerinden geçerken (veya altında) güvenli bir şekilde geçmelerine yardımcı olur ve kendi yollarına devam etmelerine izin verir.

Ekolojik Yaşam Köprüsü – İstanbul 3. Köprü Yolu

İlk hayvan köprüleri, 1950’lerde Fransa’da yapıldı. Avrupa bu alanda lider konumdadır. Yalnız Hollanda, porsuk, domuz ve geyik popülasyonlarını koruyan 66 ekolojik geçite sahiptir.

Vahşi yaşam geçişlerinin yalnızca büyük memeliler için tasarlandığı düşünülebilir. Fakat, bu iki akıllı proje hayvan köprülerinin birçok farklı durumda çalıştığını kanıtlamaktadır. Örneğin, Avustralya’daki Noel Adası’ndaki bir köprü, göç yollarını devam ettirmek için yoğun bir yoldan geçmek zorunda olan 50 milyon kırmızı yengecin geçmesine yardımcı olur. Washington’da, “Nutty Narrows Bridge” olarak adlandırılan özel bir ip köprüsü, yoğun bir caddede sincaplara rehberlik ediyor.

Kırmızı yengeçler için üst geçit

Sincaplar için ağaçlar arası köprü

Kaynaklar: 1, 2, 3, 4